Aç Kal İşsiz Kal


İşsizlik meşakâtli bir iş. Ya gerçekten zor iş. (Lakin fotoğrafı görüp de politik bir meseleye parmak basacağımı sanmayın. O  mecraya girişmememin nedeni işsizliğin politik bir sorun olmadığından değil bilakis benim altından kalkamayacağım derecede politik bir sorun olduğundan.) Hele bir de snobluğu fenafillah mertebesinde yaşıyorsanız bir de kısır döngünün o yuvarlak çizgisi haline bürünüyor. Klişedir ya hani, sizin beğendikleriniz sizi beğenmez sizi beğeneni de siz beğenmezsiniz. Bu meselede biraz ihtilaf var bu nosyona. Çünkü sizi beğenen diye bir takım kimseler hiç bir zaman yoktur. Hayır, iş teklifi gelmez anlamında demiyorum, hatta mutlaka gelir ama ortada bir beğeniden sözetmek ne kadar doğrudur? O beğeninin adı ortak çıkar diye geçiyor aslında literatürde. Tabi o ortaklık muazzam bir anonimlikle örtülüdür. 
Şu ana kadar ne zaman ki bir müşahhas teşebbüsten teklif aldım o an karnıma ağrılar girdi. Her bir hücrem mevzubahis işi kendi varlığına bir tehdit olarak algıladı. Direndi. Kanım karın boşluğuma uğramaz oldu. Bir insan tüm benliğiyle birlikte bu kadar ne istediğinden habersiz olur? Nasıl sivri bir atalettir diye şaşıyorum. Gelecek hareketliliğe gösterdiğim topyekün harekatı mareşal rütbem şaşkınlıkla izliyorum. Ve neticede o çok aranılan meşgale elden kaçıyor. Kaçıyor demiyeyim tarafların karşılıklı rızasıyla sona eriyor. 


Mütedeyyin Adam


Filmin adı A Serious Man. Lakin ciddi bir adamın hikayesi değil anlatılan. Rasyonel olmasını beklenilen, ki başlangıçta rasyonalitenin somut hali denilebilecek de biri,  yahudi bir profesörün hikayesi. Aslında biraz klişe bir meslek seçmişler Coencanlarımız. Haşa gerçi benim bu konuda üzerime tek bir söz söylemek dahi düşmez.

Vicdan Tükenince


Üniversitede ikinci yılımdı ve bir bahar şenliği etkinliğinde Zeki Demirkubuz ziyaret etmişti okulu. İsminin o tuhaf fonetiğinden midir nedir ilgimi çekti söyleşi. Sinemayla da ilgiliyiz hesapta... Çok yakın bir arkadaşımla gittik oturduk. Bekliyoruz Zeki Demirkubuz gelecek ama daha önce hiç görmemişiz ki bilmiyoruz da  tipini. Sonra bir kalabalık oluştu kapıda, birikleri alkışlamaya başladı. Demek ki Zeki Demirkubuz'u tanıyanlar var dedik içimizden. Söyleşinin enteresanlığı yüzde yüz arttı.